İş Hukuku

practice

İş Hukuku

 

İşçi – işveren-alt işveren-işveren vekili kavramları)

İş Hukuku, işçiler ve işverenler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve inceleyen bir hukuk dalı olarak nitelendirilebilecektir. İş Hukuku yalnız hizmet akdinden doğan ve bağımlı (tabi) hizmet yükümlülüğü içindeki insan ilişkilerini konu alır. Kısaca, söz konusu yükümlülüğün ortaya çıkardığı işçi, işveren ve bunların devletle olan ilişkilerinin düzenlenmesi amacıyla meydana getirilen hukuk kurallarını bir bütünhalinde inceleyen hukuk dalına İş Hukuku adı verilmiştir.

İş hukukuna sadece hizmet sözleşmesinin tarafları arasındaki ilişkiyi değil, aynı zamanda tarafların her birinin üye olabilecekleri örgütler ve toplu iş sözleşme ve mücadelesini de kapsar. İş hukukunun bu görünümü iş hukukunun, “bireysel iş hukuku” ve “toplu iş hukuku” diye ikiye ayrılarak incelenmesini gerektirmektedir. Bununla beraber toplu iş hukukunun da daha iyi anlaşılmasını sağlamak için, “sendikalar hukuku”, “toplu iş hukuku” ve “grev -lokavt” şeklinde üçe ayrıldığı görülecektir.

İş hukuku kurallarının kapsamına kimlerin dahil olduğu, iş ilişkisinin tarafları önem arz etmektedir. Bu nedenle; İş hukukunun kendilerine uygulandığı kişiler, “işçi”, “işveren”, “işveren vekili” ve “alt işveren” tanımlarının yapılması gerekecektir.

  • İşçi

İş kanununa göre, “Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi” dir. Bir kimseye işçi denilebilmesi için, o kimsenin işverene ait işyerine gelip çalışması gerekmez. Bunun yanında geçerli bir işçi sıfatının doğması için kural olarak, hizmet sözleşmesinin yaş, ehliyet gibi tüm açılardan geçerli olması gerekmektedir. İşçi, hizmet sözleşmesine taraf olarak işverenin göstereceği işte çalışmak durumundadır. Bu çalışma bedeni ya da fikri faaliyet şeklinde olabilir. Ayrıca İş Kanunu’na göre, ancak ücret karşılığı çalıştırılan kimse işçi olarak nitelendirilmektedir. Ücret, ilke olarak hizmet sözleşmesinde de ana unsurunu oluşturmakta; ücreti belirlemeden hizmet sözleşmesi yapılmasından söz etmenin imkanı bulunmamaktadır

  • İşveren

Bir iş sözleşmesine dayanarak, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denilmektedir. İşveren tek bir kişi olabileceği, adi bir ortaklıkta olduğu gibi birden fazla kişiyi de kapsayabilir.

  • İşveren Vekili

İş kanunu mad. 2’ye göre “İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili” dir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. İşveren vekili, kendisine verilen yetki sınırları içinde işvereni temsil eder, onun adına işletmeye ilişkin işleri yaparak işçilere karşı yükümlülüklerini yerine getirir. İşin niteliği ve organizasyonun yapısına göre, birden fazla kişiye işveren tarafından yönetim yetkisi verilebilir. İşveren vekili çoğu kez bir işletmede genel müdür, fabrika müdürü, personel müdürü ve ustabaşı gibi sıfatlar alır. İşveren vekilinin sahip olduğu temsil yetkisi çerçevesinde işçilere karşı işveren adına yaptığı işlemlerden dolayı ortaya çıkabilecek hak ihlalleri gibi olumsuz işlemler, işverenin hukuksal alanında gerçekleşir. Buna karşılık yetkisiz bir şekilde yapılan işveren vekilinin işlemlerinden, işveren sorumlu değildir.

  • Alt İşveren

Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işler de, veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları ifade etmektedir.

Asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için;

  1. a) Asıl işverenin işyerinde mal veya hizmet üretimi işlerinde çalışan kendi işçileri de bulunmalıdır. b) Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
  2. c) Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır. ç) Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır.
  3. d) Alt işveren, daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kimse olmamalıdır.

Ancak daha önce o işyerinde çalıştırılan işçinin bilahare tüzel kişi şirketin ya da adi ortaklığın hissedarı olması, alt işveren ilişkisi kurmasına engel teşkil etmez.